Geçtiğimiz günlerde, Suriye Devrimi’nin 14. yıl dönümü, tüm dünyada ve özellikle Suriye'deki mülteci toplulukları arasında büyük bir coşkuyla kutlandı. 2011 yılında başlayan bu devrim, sadece Suriye'nin değil, Ortadoğu'nun da kaderini değiştiren bir dönüm noktası olmuştu. Kutlamalar, devrimin getirdiği özgürlük, adalet ve eşitlik taleplerinin hâlâ canlı olduğunu göstermek açısından büyük önem taşıyordu.
Devrimin 14. yıl dönümünde düzenlenen etkinlikler, Suriye'nin çeşitli bölgelerinde ve yurtdışında bulunan Suriyeli mülteci toplulukları arasında gerçekleşti. Özellikle İstanbul, Berlin, Paris ve Amman gibi büyük şehirlerde yapılan yürüyüşler ve mitingler, devrimin ruhunu tekrar canlandırdı. Her yaştan insanın, elinde onur ve özgürlük sembolü olan bayraklarla katıldığı etkinlikler, katılımcılarda güçlü bir dayanışma hissi uyandırdı. Kadınlar, çocuklar ve yaşlıların bir araya geldiği bu kutlamalar, Suriye halkının azim ve kararlılığını vurguladı.
Etkinliklerde, devrimin başından beri hayatını kaybedenlerin anısına saygı duruşu yapıldı ve müzik gösterileri ile kültürel etkinlikler gerçekleştirildi. Suriyeli sanatçılar, marşlar ve ezgilerle devrimin ruhunu tazeledi. Ayrıca, devrin başındaki dönemin fotoğrafları ve videoları sergilendi. Bu görüntüler, katılımcılara o dönemde yaşanan heyecanı ve umudu hatırlatırken, aynı zamanda bugün karşılaşılan zorlukları da gözler önüne serdi.
14 yıl önce, Suriye halkı demokrasi, özgürlük ve insan hakları talebiyle sokağa döküldüğünde, bu isyan sadece bir rejime karşı değil, aynı zamanda tüm Ortadoğu’yu saran otoriter yönetimlere karşı da bir başkaldırıydı. O günden bu yana, Suriye'de yaşananlar, savaş, yıkım ve insanlık dramına dönüşerek devrimin umutlarını gölgelemiş olsa da, bu yıl dönümünde bir kez daha geleceğe dair umutlar yeşerdi. Kutlamalarda devrimin getirdiği sosyal adalet arayışının ve insan onuru mücadelesinin hâlâ sürmekte olduğu vurgulandı.
Aktivistlerin yaptığı konuşmalar, devrimin sadece bir olay değil, bir hedef olduğunun altını çizdi. “Gelecek, yine bizim elimizde olacak,” diyen aktivistler, dünya kamuoyunun Suriye’deki durumu daha dikkatle takip etmesi gerektiğini dile getirdi. Suriye’de savaş, yıkım ve acı dolu yılların ardından, halkın umutları henüz sönmedi. Devletlerin, mülteci sorununa dair daha fazla sorumluluk alması gerektiği ifade edildi.
Bu yılki kutlamalar, eldeki verilere göre, Suriye’nin çeşitli bölgelerinde yaşayan halkın yaşam koşullarının ne kadar zor olduğunu hatırlatırken, uluslararası toplumun bu duruma kayıtsız kalmaması gerekliliğini de bir kez daha gündeme getirdi. Suriyeliler, dünya genelinde destek arayışını sürdürdü ve birçok sosyal medya kampanyası ile diğer ülkelerdeki insanları yanlarına davet etti.
Sonuç olarak, Suriye Devrimi'nin 14. yıl dönümü, sadece bir anma değil, aynı zamanda yeniden diriliş ve umut tazeleme olarak da değerlendirildi. Savaşın ve yıkımın gölgesinde kalan hayatlar, Mısır’da, Tunus’ta ve diğer Arap Baharı ülkelerindeki devrimlerden ilham alarak tekrar özgürlüğe ulaşma çabasındalar. Devrim, yalnızca bir başlangıçtı; özgürlük, eşitlik ve adalet arayışı ise sonsuza dek sürecek bir mücadele.