Hatay, son günlerde yaşadığı şiddetli fırtına ile adeta savaş alanına döndü. Yerel halk, aniden bastıran şiddetli rüzgarın yanı sıra yağmur ve dolu yağışıyla da baş başa kaldı. Şehir merkezinden başlayarak kırsal alanlara kadar yayılan fırtına, özellikle sahil bölgesinde büyük hasara neden oldu. Teknelerin alabora olması, denizcilerin ve balıkçıların geçim kaynağını ciddi şekilde tehdit etti. Aynı zamanda ağaçların devrilmesi, birçok evin üzerine düşerek maddi zararlara yol açtı. İşte Hatay'da yaşanan bu doğal afetin detayları.
Hatay'da etkili olan fırtına, yerel meteoroloji müdürlüğü tarafından önceden uyarı yapılmamasından dolayı halkta büyük bir şaşkınlık yarattı. Özellikle öğle saatlerinde hızını artıran rüzgar, 70 km/saniye gibi yüksek bir hıza ulaştı. Fırtınanın etkisiyle denizdeki dalgalar yükselirken, bazı tekneler kıyıda güvende olmalarına rağmen alabora oldu. Balıkçılar, günlük kazançlarını sağlamak için limana dönen teknelerin bir kısmını korumaya çalıştı ancak bu, çoğu zaman başarısızlıkla sonuçlandı. Alabora olan teknelerin sayısı her geçen saat arttı ve operasyona katılan deniz kurtarma ekipleri, devrilmiş tekneleri geri getirmenin yollarını aramaya başladı.
Fırtına sırasında devrilen ağaçlar, kent genelinde ulaşımda büyük aksaklıklara yol açtı. Ailelerin ikamet ettiği binaların çevresinde bulunan ağaçlar zaman zaman insanların üzerine düşerek yaralanmalara da sebep oldu. Hatay Büyükşehir Belediyesi, devrilmiş ağaçların kaldırılması ve yolların açılması için acil bir ekip oluşturdu. Ekipler, gün boyunca çalışarak yolları tekrar trafiğe açmayı amaçladı. Bu durum, şehir merkezi başta olmak üzere dış bölgelerde de gün boyunca yaşanan yoğun bir ulaşım karmaşasına neden oldu. Araçlar, devrilen ağaçların arasından geçmek zorunda kalarak ilginç bir manzaraya neden oldu.
Fırtına etkisi geçtikten sonra, birçok vatandaş sosyal medya hesaplarından yaşadıkları tecrübeleri paylaşmaya başladı. “Teknemiz alabora oldu, can güvenliğimi düşündüm” gibi ifadeler yaygın olarak yer buldu. Bu olaylar, yerel halkın fırtınaya olan tepkisini net bir şekilde gözler önüne serdi. Uzmanlar, bu tür hava olaylarının gelecekte daha sık yaşanabileceğini belirterek, toplumu iklim değişikliği üzerine düşünmeye teşvik ettiler. Hatay'da yaşanan bu fırtına, iklim krizinin etkilerini bir kez daha gözler önüne serdi ve yerel halk tarafından unutulmaz bir deneyim olarak hafızalarda yer etti.
Sonuç olarak, Hatay'da yaşanan fırtına, sadece maddi hasar değil; aynı zamanda psikolojik olarak da halk üzerinde derin etkiler bıraktı. Tekne ve ağaç kayıpları, kentteki yaşamın bir parçası haline geldiği gibi, gelecekte olası benzer durumlara karşı daha hazırlıklı olmanın gerekliliğini de beraberinde getirdi. Fırtına sonrası hasar tespit çalışmaları ve yardım kampanyaları hızla başlatıldı. Yerel yönetimler, etkilenen bireyler ve işletmelere destek vermek adına çeşitli projeler geliştirmeyi gündeme aldı. Hatay'daki bu fırtına sonrası yaşananlar, sadece bir doğal afet değil; aynı zamanda bir dayanışma ve direniş hikayesinin de başlangıcını simgeliyor.