Erzincan'da meydana gelen depremin ardından ünlü deprem bilimci ve jeolog Naci Görür, sismik aktivite ve Türkiye'nin deprem tehlikeleri hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Depremlerin ülkemizdeki etkileri her geçen gün daha fazla hissedilirken, uzmanların görüşleri büyük önem taşımaktadır. Naci Görür, özellikle son dönemde yaşanan depremlerin, Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde olası tehlikeleri arttırdığını belirtti. Peki, Erzincan depremi sonrasında Naci Görür ne gibi uyarılarda bulundu? İşte detaylar.
30 Eylül 2023 tarihinde gerçekleşen Erzincan depremi, 5.8 büyüklüğünde kaydedildi. Depremin ardından Naci Görür sosyal medya hesapları üzerinden yaptığı paylaşımda, Türkiye'nin bir deprem ülkesi olduğunu hatırlatarak halkı bu konuda bilinçli olmaya davet etti. Görür, geçmişte yaşanan büyük depremler ile günümüzdeki sismik aktivite arasında güçlü bir bağlantı olduğunu vurguladı. Öte yandan, Erzincan gibi tarih boyunca birçok büyük depreme tanıklık eden bir bölgenin, hala risk taşıdığını ifade etti.
Türk coğrafyasının birçok aktif fay hattına sahip olduğunu hatırlatan Görür, özellikle Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın, Türkiye’nin en tehlikeli fay hatlarından biri olduğunu belirtti. Naci Görür, ülkemizde yaşanan depremleri analiz ederek, gelecekte olası büyük depremler hakkında tahminlerde bulundu. Geçmişte yaşanan büyük depremlerin ardından, aynı bölgeden yeniden bir deprem haberi gelmesinin beklenebileceğini söyledi. Bu nedenle, afet öncesi hazırlıkların ve eğitimlerin önemini bir kez daha vurguladı.
Görür, depremlerin önlenemez olduğunu kabul ederken, toplumun sorumluluklarını ve alması gereken önlemleri de sıraladı. Bireylerin, özellikle deprem anında nasıl davranmaları gerektiğini öğrenmesi gerektiğini belirtti. Deprem tatbikatlarının ve eğitimlerin yaygınlaştırılmasının, toplumun deprem bilincini artıracağına dikkat çeken Naci Görür, binaların sağlamlığı konusunda da özel bir önem verilmesi gerektiğini ifade etti. Yapıların depreme dayanıklı inşa edilmesinin yanı sıra, eski binaların güçlendirilmesi veya yenilenmesi gerektiğini savundu.
Ülke genelinde deprem sonrası hızlı müdahale ekiplerinin oluşturulmasının, afet sonrası en etkili yardım yöntemlerinden biri olduğunu söyleyen Görür, bu ekiplerin etkinliğinin arttırılması için düzenli eğitimlerin verilmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca, deprem sonrası acil durum planlarının aileler ve topluluklar tarafından hazırlanmasının önemine vurgu yaptı. Bireylerin, kendi güvenliklerini sağlamak için alınması gereken önlemleri önceden bilmelerinin, deprem anında soğukkanlı kalmalarını sağlayacağını ifade etti.
Sonuç olarak, Naci Görür’ün açıklamaları, Türkiye’nin deprem gerçeği ile yüzleşmesi gerektiğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Erzincan depremi, geçmişte yaşanan büyük depremlerin hatırlatılması açısından önemli bir uyarı niteliği taşırken, toplumsal bilincin artırılması için çalışmaların hız kesmeden devam etmesi gerekmektedir. Türkiye gibi fay hatlarıyla dolu bir ülkenin, deprem konusundaki hazırlıklarını güçlendirmesi, halkın güvenliği açısından hayati bir öneme sahiptir.