Son dakika! ABD, Yemen'in başkenti Sana'ya yönelik düzenlediği hava saldırısıyla dünya gündemini sarstı. Saldırı, yerel saatle sabah saatlerinde gerçekleşti ve ilk belirlemelere göre, 12 sivil hayatını kaybetti. Olayın ardından bölgedeki gerilim yeniden tırmanırken, uluslararası kamuoyunun tepkisi büyüyor. Peki, bu saldırının arka planı ne? Yemen'deki çatışmanın uzun geçmişi ve ABD'nin rolü üzerine düşüncelerimizi derledik.
Yemen, tarih boyunca stratejik konumu nedeniyle birçok ülkenin ilgi odağı olmuştur. Ancak son yıllarda, iç savaşın ve hava saldırılarının yoğunlaşmasıyla birlikte durum daha da karmaşık bir hale geldi. 2015 yılında başlayan savaş, Yemen’deki Husi isyancılarıyla Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyonun çatışmasına dönüştü. Bu süreçte ABD, Suudi Arabistan'la işbirliği yaparak koalisyona çeşitli askeri ve stratejik destek sağladı. Bununla birlikte, ABD'nin bölgedeki varlığı ve müdahaleleri, birçok insan hakları örgütü tarafından eleştirilmektedir. Hava saldırıları sonucunda sivillerin yaşamını yitirmesi, bu eleştirilerin başında geliyor.
Sana'daki bu son saldırı, Yemen'deki durumu daha da ağırlaştırabilir. Saldırıdan etkilenen bölgelerdeki sağlık sisteminin zaten aşırı yüklü olduğu biliniyor. Yaralıların sayısının artması, insani yardımların ihtiyaç duyduğu koşulları daha da zorlayacak. Uluslararası toplum, saldırıya karşı sert tepkiler gösterirken, Birleşmiş Milletler (BM) konuyu ele almak üzere acil bir toplantı düzenleme çağrısında bulundu. Yemen'deki insani krizin derinleştiği bir dönemde, ABD'nin bu tür askeri hamleleri, durumu daha da karmaşık hale getirebilir. Uzmanlar, bu saldırının Yemen halkı üzerindeki psikolojik etkilerinin yanı sıra, uluslararası ilişkilerde de yeni gerilimlere yol açabileceğini öngörüyor.
Yemen’deki çatışmanın çözümü için diplomasi ve diyalog yollarının açılması gerektiğini savunan pek çok analist, ABD'nin askeri müdahalelerinin durumu daha da kötüleştirdiğini dile getiriyor. Saldırının hemen ardından sosyal medya platformlarında yoğun tartışmalar başladı. Birçok insan, sivil kayıplara dikkat çekmek amacıyla #Yemen ve #StopBombingYemen gibi etiketler kullanarak seslerini duyurmaya çalıştı. Bu da gösteriyor ki, dünya, Yemen'in yaşadığı dramı unutmamakta kararlı.
Yemen, sağlık, yiyecek ve diğer temel ihtiyaçlar açısından büyük bir kriz içindeyken, uluslararası toplulukların üzerine düşeni yapması hayati önem taşıyor. Yalnızca büyük devletlerin değil, bireylerin de bu konuda farkındalık yaratması gerekiyor. Peki, bu çatışma nasıl sona erebilir? Yalnızca askeri müdahalelerle mi yoksa bir barış süreci ile mi? Önümüzdeki günlerde yaşanacak gelişmeler, bu soruların yanıtını netleştirebilir. Gelişmeleri yakından takip etmemiz şart!
Yemen halkının yaşadığı acı ve ıstırap, sadece bölgesel değil, küresel bir sorundur. Saldırının ardından hayatını kaybedenlerin ailelerine baş sağlığı dilerken, dünyanın bir an önce barışa ulaşması adına harekete geçmesini umuyoruz. Saldırıların son bulması ve Yemen’de barışın tesis edilmesi için uluslararası baskının artması oldukça kritik. Zira unutulmamalıdır ki, her sivil kayıp, insanlık için bir kayıptır.